Genellikle genç yetişkinlik döneminde görülmeye başlanan bipolar bozukluk, coşkulu mani dönemleri ile çökkün depresif dönemler arasında süregelen bir şekilde gidip gelen ruh halinin hakim olduğu psikolojik bir patolojiyi ifade eder.
Mani ve depresyon dönemleri arasındaki geçişler hızlı olabilir ve ruh halinde ani dalgalanmalar görülebilir. Ruh halinin ve enerjinin olağan dışı değişimi kişinin davranışlarını sosyal çevresi için öngörülemez kılabilir. Bu durum kişinin iş ve akademik performansında düşüşe ya da sosyal ilişkilerde bozulmaya yol açabilir.
Bipolar Bozukluğun Belirtileri Nelerdir?
Yüksek bir enerjinin görüldüğü mani dönemlerinde yoğun bir neşe ya da çoğunlukla sinirlilik duygudurumu hakimdir. Mani dönemindeki kişilerin duygudurumları ve davranışları dışarıdan rahatlıkla fark edilebilir bir düzeydedir.
Mani döneminde görülebilen belirtilerden bazıları şunlardır:
Benlik saygısı artabilir ve kişi bazı büyüklük düşüncelerine kapılabilir. Kendi yeteneklerine dair gerçekçi olmayan bir inanç besleyebilir. Örneğin; kişi yeterince çalışmamış olmasına rağmen ileri düzeyde uzmanlaşma gerektiren bir sınavı geçebileceğini düşünebilir.
Uyku ihtiyacında bir azalma görülebilir. Kişi normalde olduğundan çok daha az uyusa bile yorgun hissetmeyebilir.
Sürekli olarak konuşmaya devam etme isteği olabilir. Bu durumda kişiyi bölüp araya girmek; bir iletişim kurmak güçleşebilir.
Kişinin zihni çok dolu olduğu için aynı anda birçok düşünceye sahip olabilir ya da bir fikirden diğer fikre geçebilir. Dolayısıyla dikkatini toplaması ve bir işe yoğunlaşması zor olabilir.
Bipolar bozukluklarda en az bir kere gerçekleşen ve en az iki hafta süren bir depresif dönem görülmektedir. Bu dönemde neredeyse her gün ve günün büyük bir bölümünde çökkün bir duygudurum baskındır.
Bipolar Bozukluğun Nedenleri:
Nedenleri kesin olarak bilinmemekle birlikte genetik faktörlerin bipolar bozukluğa sahip olma riskinde önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Kişinin ailesinde veya yakın derece akrabaları içinde bipolar bozukluk tanısı almış bireyler varsa, o kişinin de riski artmaktadır. Genetik faktörlerin yanında travmatik olayları deneyimlemek veya onlara şahit olmak da risk faktörleri arasında yer almaktadır.
Bipolar Bozuklukla Baş Etmenin Yolları
Bipolar bozukluğun yaşam boyunca tekrar eden bir yapıda olmasından dolayı uzun süreli terapi en etkili yol olarak görülmektedir. Çoğunlukla ilaç ve psikoterapinin birlikte yürütüldüğü bu süreçte en şiddetli seyir gösteren vakalarda dahi olumsuz seyrin büyük oranda kontrol altına alınması mümkündür. Psikoterapiye ne kadar erken başlanırsa yalnızca semptomların durdurulması değil; bu semptomların tekrarının önlenmesi ve ruh halinin görece daha stabil bir hal alması da o kadar kolay olmaktadır. Ayrıca kişiler psikoterapi sayesinde, günlük hayatlarını etkileyen iniş ve çıkışlarını kendi kendine yönetme becerisini de kazanabilmektedir.
Herkese güzel bir gün dilerim.