5 Mart 2024
Yoğun iş temposu, sosyal hayat, trafik çilesi, günlük koşturmalar, bir yere bir şeye yetişme stresi, toplantılar, görüşmeler, aile hayatı ve ailemize ait sorumluluklarımız vs vs…
Bu liste uzayıp gidiyor. Liste uzadıkça bunları düşünüp daha da stres olduğumuz bir gerçek.
Evet artık çağımız zamanla yarış çağı, birçok değişkeni aynı anda yönetmek, uygulamak ve yetişmek durumundayız.
Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda ise hemen hemen birçoğumuz bu koşturmalar sebebiyle asıl odağını yani kendini unutuyor.
Ben buna hayatı ıskalamak diyorum. Bu hayata tekrar gelmeyeceğiz ve az önce dediğim gibi, aynı anda birçok şeyi yapmak kaçınılmaz.
Aynı zaman içinde yemek yiyeceğiz, gezeceğiz, kitap okuyacağız, spor yapacağız, aşık olacak ve seveceğiz, tarih öğreneceğiz, teknolojiden anlayacak kadar araştırma yapacağız, kültürel etkinliklerde bulunacağız, çimlerin üzerine oturup mangalda yakacağız, cinema ve tiyatroyada gideceğiz.
Gördüğümüz gibi aynı anda her şeyi yapacağız. En önemlisi bunu yani her şeyi aynı anda yapmayı öğreneceğiz.
Nasıl mı?
Çok sağlam bir şekilde zamanı planlama ile.
Ne yazık ki bir çoğumuz zamanı verimli kullanmıyor. İşten eve, evden işe olan döngülerde en çarpıcı ve vurucu cümle.
Benim bir şeyler yapmaya zamanım yok.
Olmaz çünkü gelişigüzel yaşıyoruz bir çoğumuz.
Önceden planlama yapmıyor ve harekete geçmiyoruz.
Zamanım yok. İğrite edici ve hatta sinir bozucu bir cümle. Bende ise hiç yeri yok. Zaman herkes için 24 saat haliyle. Ama o zamanı nasıl kullandığımız bizim elimizde.
Zaman nasıl mı olur? Sabah işe gelirken 8 de kalkıp gelmezsin 6 da hayata başlarsın 2 saate o kadar çok şey sığar ki. Spor sığar, kitap okuma sığar, kişisel gelişim sığar. Araştırma sığar.
Akşam haftada bir gün bile olsa kültürel faaliyet sığar, cinema sığar, tiyatro sığar.
Özetle zamanı kullanmak bizim elimizde. Ve zaman çok kıymetli bir hazine. Şu zamanın geriye dönüşü yok ve 60-70 yıl ortalamasında bir ömür süreci gerçekten çok kısa.
Şimdi bu zamanı her şeyi boş verip geçirmek yeni şeyler öğrenmeden, kendimizi deneyimlemeden, kendimizi bulmadan, bir eser bırakmadan da gidebiliriz, dolu dolu hakkını vererekte. Tercih bizim.
Bugün ki konumuz kitaplardı aslında ama genel çerçeveden zaman ve zamanı nasıl etkin kullanır ve kendimizi keşfederiz,dilim döndüğünce aktarmak istedim.
Şubat ayının başında ilettiğim yazımda belirttiğim gibi geçen ay tüm ofis çalışanlarımız ile aylık kitap okuma etkinliğine başlamıştık.
Gayet güzel sonuçlar aldık buna çok sevindim.
Geçen ay 3 kitap bitirmiştim ve bu ay için inanılmaz yoğun bir ay ve seyahatlerle dolu bir ay olacak olmasına rağmen yine çıtayı düşürmedim ve 3 kitap daha belirledim.
Konuları ve kurguları birbirinden farklı 3 kitap ve anlatılanları merakla okuyacağım.
Herkese güzel bir gün dilerim.
