Kemerdeki Son Delik

17 Mayıs 2024

Yılların eskitemediği ve benim çok sevdiğim bir film var hani. Titanik filmi. Başrollerini Kate Winslet ve Leonardo Dicaprio’nun oynadığı 11 dalda Oscar ödülü alan o müthiş film.
Film başlı başına bir efsane zaten anlatmaya gerek yok. Filmde bir sahne var hani, kaptan yaptığı hatanın farkına varıp işin işten geçtiğini anladığı o sahne. Kamarasında elinde bir fincan kahve o aristokrat tavrını hiç bozmuyor hani. Herşey yolunda gibi. Hatırlıyoruz değil mi?

Şimdi nereden çıktı bu Titanik filmi durup dururken. Dedim ya filmi çok seviyorum. 😂

Pandemi süreci son 4 yılda tüm ülkelere büyük sıkıntılar yaşattı. Bu ülkelerden biri de ülkemiz idi. Bu konu ile ilgili önceki yazılarımda yürütülen yanlış politikalardan, ekonomik anlamda hatalı uygulamalardan, alınan hatalı kararlardan bahsetmiştim. Yine o yazımda demiştim ki, ya ben iktisat okumamışım, hatta aylardır belki de yıllardır birçok uzman aynı şeyi söylüyor ve yazıyor onlarında aldığı iktisat derslerinde sanırım noksanlıklar var. Esasen çok temel bir olgusu var iktisadın. Arz talep dengesi.

Tüm dünya o dönemde ve hatta bugünlerde dahi faiz artırırken, tüketimi azaltmaya yönelik tedbirler alırken bizde çark tersine döndü. Bunları da uzun uzadıya konuşmuştuk esasen.

Bugünlerde ki yeni kavramımız ise kamu harcamaları ve insanların biraz az tüketmesi üzerine. Neden peki, bir kere 6 ay önce asgari ücreti artırarak ekonomiyi dengeye getiremeyiz dendiği için. Yani asgari ücreti artırmayacağız dendiği için. Evet doğru asgari ücreti de sürekli artırarak bu dengeye gelmemiz çok zor farkındayız.

Peki soruyorum, kamu harcamalarını kısmak ve israfı önlemek sadece bir dönemin mi konusu yoksa her dönemin mi sorunu olmalı.Gereksiz kamu harcamalarına ve israfa hiç girmiyorum bile orası daha bir can sıkıcı.

Gereksiz kamu harcamaları zaten kısılması gerekli olan bir genel önlem değil mi? Son dönemlerde bakın bütün uluslararası kredi derecelendirme kurumları sırayla not görünümlerimizi artırıyor. Gerekçelerinde de yazıyorlar, sıkı para ve maliye politikasında alınan kalıcı önlemler, cari açığın azalma eğiliminde olması, enflasyonla mücadelede kararlı tavırlar gibi gibi. Yani yaraya doğru pansuman yapılmaya başladığı için yara iyileşme eğilimde.
Diğer taraftan alım gücünün gün geçtikçe zorlaştığı, maddi anlamda insanların çok kötü bir süreçten geçtiği, fiyatlar genel seviyesindeki anlamsız artışların altında ezilen hane halkı, tamamen yok olan orta tabaka ve alt gelir – üst gelir grubu arasındaki aşırı uç ayrışma toplumda derin bir yarayı beraberinde getirmiş durumda. Kamu harcamalarında aşırı lüks dönemlerin diyetini artan vergi yükleri ile ödeyen bir halk haline geldik. Enflasyonla mücadele edilirken alınması gereken tedbirler belli evet. Talebi kısmak için faizleri yükseltirsin, kısılan talep karşısında maliyetler artacağı için dövizi kontrol altında tutmak adına tedbirler ile devam eder. Bu klasik uygulanan metotlar ve başarılı sonuçlar verir.
Verir ama hassas bir çizgi var, dozunda ve yeterli kadar ilaç kullanırsın ki hasta iyileşsin.

Bir anda gelmedi ülke hiper enflasyonist sürecine, bir anda düzelmeyecek. Zaman alacak, bedel ödenecek tabi. Düşünün aynı evde iki kişi asgari ücret ile çalışıyor. Bu iyi senaryo, çoğu hane halkında inanın tek asgari ücretli çalışan tüm hane halkının geçimini sağlamaya çalışıyor. Çocuk veya çocuklar okutmaya çalışıyor. Asgari ücret artırılırsa harcamalar artacak ve enflasyon istediğimiz seviyeye gelmeyecek şeklindeki yoruma katılıyorum lakin insanlar mutsuz, insanlar geçim sıkıntısı içinde, alınan ve vaktinde uygulanmayan yanlış politikaların cezasını halk ödememeli.
Tüm toplumu kapsayan ve kapsayacak, kalıcı ve dengeli çözümlerle yarayı iyi etmemiz lazım. Her şey derecendirme kuruluşlarının verdiği notların düzelmesinden ibaret değil ne yazık ki.

Yani uzun lafın kısası, kamarada elinde bir fincan çay ile de bekleyebilirdi kaptan, o okyanusa girip yolculara birlikte o buz gibi soğuğu ve mücadeleyi de verebilirdi kaptan.

Bir çaba ve sonunda hepimizi karaya ulaştıracak aksiyonlar istiyoruz.
Sanki buna da hakkımız var gibi. Ne dersiniz?

Herkese güzel bir gün dilerim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir