5 Haziran 2024
Bu yazımı yaklaşık 6 ay önce 2024 asgari ücret görüşmeleri sonrası yayınlamıştım. Yazımda demiştim ki, bu işler öyle olmuyor. Tüm ekonomistlerde şunu iletmişti.
Asgari ücret muhtemelen mart ayında açlık sınırının altında kalacak ve asgari ücrete ara dokunuş kaçınılmaz olacak denmişti. Bunun altına bende imza atıyorum. O asgari ücret kaldı, malesef açlık sınırının altında kaldı.
Bugünler de sürekli gündem asgari ücret yok artırılacak yok arttırılmayacak. Bu şeye benziyor dimi, Yunus idi Hızır idi 😁
Latife bir yana, bu böyle bir şey değil. Ekonomi ben dedim oldu söylemleri ile ne zaman bir yere geldi. Şuan sırf 6 ay önceki söylemler nedeniyle geri adım atmamak adına, “gündemimizde asgari ücret artışı yok, belki ara bir ikramiye veya tek sefere mahsus asgari ücretlilere işveren destekli jest.”
Adı sizin dediğiniz veya olması gereken adı her ne ise, bazı gerçekleri kabul edelim. Hata olur hata yapılır, her hatanın bir dönüşü ve telafi süresi vardır. 2 yıl önceki yaydan çıkan ve çıkmaması gereken ok malesef can yaktı ve bu can acısı öyle kolay kolay geçmiyor. Bu kadar agresif radikal önlemlerle süreç gitmez. İnsanların bir yaşam gerçeği var, enflasyon asgari ücretin artışı ile artış eğiliminde olur evet metod yanlış değil evet ama hasta ölmemeli. Kan takviyesi devam etsin ki ameliyat sorunsuz tamamlansın.
Son bir yıl içinde atılan doğru ve daha önce olması gereken adımlar ne kadar yerinde ve olması gerektiği seviyede ise, asgari ücret ve diğer kalıcı adımlarda yavaş yavaş olması gerektigi şekilde gitmelidir.
Reçete doğru olunca bazı işlerde rayına giriyor. Uzun yıllar sonra Merkez Bankası rezervlerinin yükseliş kaydederek 1.5 milyar dolara geldiğini ve yurt dışı yerleşik kredi derecelendirme kuruluşlarının peş peşe not artışı yaptıklarını görmek mutluluk verici.
Özetle demem o ki, ekonomi için uzmanlara kulak verelim, doğru modelden vazgeçmeyelim kesinlikle ama dozu iyi ayarlayalım. Kesin ve keskin açıklamalardan da vazgeçelim..
Herkese güzel bir gün dilerim.