3 Dakikalık Okuma
Bütün problem çözme yeteneklerimize rağmen, okulda veya işte bize öğretilmeyen çok önemli bir beceri vardır: nasıl tatmin edici bir hayat yaşayacağımız. Bize hayatın zevkli olabileceği ve olması gerektiği öğretilmedi bile! Kendini sevme, olumlu konuşma, mutluluk ve kişisel gelişim bize asla öğretilmedi. Üstelik yetişkinliğe eriştiğimizde insanlar bu sözleri üzerimize taş atar gibi atmaya başlıyor. Bize nasıl yapılacağı gösterilmeyen şeyleri bizden yapmamızı beklemek ne kadar mantıklı?
Büyüme her zaman bir terfi ya da maaş artışı ile değerlendirilmiştir, asla merhamet ya da sabır açısından değerlendirilmemiştir. Kim olduğumuz veya ne tür bir yaşam istediğimiz hakkında ciddi konuşmalar yapmaya asla teşvik edilmedik. Edebiyat dersinde sayısız Shakespeare oyununun acısını ve travmasını analiz ettik, ancak kendi kayıplarımızı ve kalp kırıklarımızı bir kez bile değerlendiremedik. Muhtemelen evde de durum pek farklı değildi. Ebeveynlerimiz, öz saygımızı artırmaktan çok bize odamızı nasıl temizleyeceğimizi öğretmekle ilgileniyorlardı. Bir akrabamız kıyafetimize iltifat ettiği gibi, öz farkındalığımızı da alkışladı mı? Sanmıyorum.
İş, ev işi ve bir dizi başka sorumluluk nedeniyle zihinlerde ve kalplerde neler olup bittiğine odaklanmak için fazla zaman bulamayız. Neticede, ailemizde hiç kimse bizi oturtup da ruh sağlığı hakkında bir konuşma yapmadı. Kendilerine de asla bu tür bir konuşma yapılmadığını vurgulamak lazım. Akıl sağlığına ve onunla ilgili her şeye verilen değer eksikliği sonunda bizi kıskıvrak yakaladı. Okulda, işte veya başka herhangi bir yerde öğrendiğimiz her şey, başarılı ve mutlu bir yaşam sürmekle alakalı şeyler değildir. Yeteneklerimizin, prestijimizin ve kazancımızın mutluluğumuzdan daha önemli olduğuna inanmamız öğretildi. Ya da daha da kötüsü, bunların bize neşe getirmesi gereken başlıca faktörler olduğuna kendimizi ikna ettik.
Birisi mutlu bir hayat yaşamaktan ve mutluluğa öncelik vermekten bahsettiğinde, özellikle eski nesilden muhalefetle karşılaşacaktır. Bazı insanlar mutluluğa öncelik vermenin bencilce bir karar olduğuna inanır. Belki de bu bireylerin hiçbir zaman özlemlerine ve mutluluklarına odaklanma fırsatı bulamamalarındandır. Başka bir şey düşünecek zamanları olmamıştır çünkü maaş, iş, terfi veya bir aileyi besleme düşüncesi onlar için her şeyden daha mühimdir.
Mottonuza şu cümleleri de eklemeye çalışın:
Hayatınızı en iyi şekilde yaşamak bir hizmet eylemidir ve bu nedenle bencillik olarak görülmemelidir.
Bilmem anlatabildim mi?
Herkese yaşamdan zevk aldığı mutlu yarınlar dilerim.