Gündeme Dair – 3 Dakikalık Okuma 

Benim için bir Pazar Klasiği ve 3 Dakikalık Gündeme Dair Okuma Köşesi için aldım elime kağıdı kalemi. 

Öyle kağıdı ve kalemi aldım dediğime bakmayın😂 Devir teknoloji devri ya, akıllı telefonun notlar bölümü işimi görüyor. 

Gündeme geçmeden önce kağıt kalem demişken aklıma ne geldi? Eskiden gazete kültürü vardı, karikatürler alırdık, günlük tutardık hatırlarsınız. Şiir yazmak için kağıda kaleme sarılırdık, okul sonları bir deftere hatıra yazdırırdık arkadaşlarımıza, yıllar sonra açar okur ve eskileri yad ederiz diye. 

İllaki vardır hala bu söylediklerimle uğraşan, karalayan, kağıt ve kalemin kokusunu, en pahalı akıllı oyuncaklara tercih etmeyen azımsanmayacak düzeyde kişi vardır. Ne mutlu onlara. 

Kendimde yaklaşık bir yıldır bir kitap karalaması yapıyorum. Mesleğim ve sorumluluklarım gereği inanılmaz yoğunluk içinde zaman ayırmaya ve o kitabın başına oturup içimi dökmeye gayret ediyorum. Öyle ümid ediyorum ki, 2025 yılı başlarına toparlamış olacağım. Bakalım kayda değer bulan bir yayınevi bulur muyuz, yoksa tarihin tozlu raflarında eşimin dostumun okuduğu bir denememi olur bakacağız. Ama önemli olan basılması da değil, onbinlerce kişiye ulaşması da değil, önemli olan siyah uçtan çıkanı beyaz sayfada renklendirmek. 

Haydi bu haftanın konu başlıklarına gelelim. 

1- Vatandaş Enflasyonun düşeceğini inanıyor mu?

2- Gerçekten Güneşli günler yakın mı? 

3- Elon Musk Starling Uyduları ile ne yapacak?

4- Zafer en çok Türk’e yakışır.

Detaylar ve konu başlıklarının yorumları için blog sayfama davetlisiniz. 

Hoşgeldin Eylül ayı

Vatandaş Enflasyonun Düşeceğine İnanıyor mu? 

En iyi tahmini vatandaş yapıyor

Her ay bir tahmin yapılıyor yapılmaya da, acaba bu tahminler ne ölçüde tutuyor?

2021’in ocak ayından 2023’ün temmuzuna kadarki tahminleri, 2022’nin ocak ayından bu yılın temmuzuna kadarki gerçekleşmeyle karşılaştırınca ortaya ilginç mi ilginç bir tablo çıkıyor. 

Vatandaş bu dönemde tam isabet kaydetmiş.

Ocak 2021-Temmuz 2023 dönemi, 31 ay. Bu 31 aydaki tahminlerin gerçekleştiği dönem de Ocak 2022-Temmuz 2024 dönemi…

Bu 31 ayda daha çok finans kesimi temsilcilerini kapsayan piyasa katılımcıları anketindeki tahminlerin ortalaması yüzde 25.10 olmuş.

Reel sektör temsilcilerinin aylık ortalama tahmini yüzde 40.85.

Vatandaşın yaptığı tahminlerin ortalaması ise yüzde 64.64 düzeyinde oluşmuş.

Peki bu 31 ayda yıllık TÜFE artışlarının ortalaması kaç olmuş dersiniz?

Tam yüzde 64! Yani vatandaşın tahmini olan yüzde 64.64 ile neredeyse birebir örtüşmüş.

Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele konusunda niye sürekli olarak beklentilere işaret ettiğini anlamak için işte bu veriler yeter. Özellikle vatandaş enflasyonun düşeceğine hiç inanmıyor ki…

İstenildiği kadar “Bu yıl 38 olacak, seneye 14’e inilecek, bir yıl sonra tek hane” denilsin, bunlar vatandaşın umurunda değil.

Vatandaş haksız da değil; tahmini aydan aya sapma gösterse de uzun vadede tutuyor.

Tahmin tutturma konusu bir yana ekonomi yönetiminin herhalde şapkayı önüne koyup “Vatandaş niye bizim öngörülerimize inanmıyor” diye düşünmesi gerekir.

Acaba bunun için ilk adım şeffaf bir enflasyon verisi açıklanarak ve kafalardaki soru işaretleri giderilerek atılabilir mi?

Güneşli Günler Yakın mı? 

‘Dün haram olan bugünün kurtarıcısı oldu’ diyen ünlü iktisatçı Mahfi Eğilmez Hocanın ilettiği gibi, 2 yılımızı sonu hüsran olacağını hepimizin bildiği lakin seçim yatırımı olarak piyasaya bolluk ve bereket getireceğine inanılan ne olduğu belli olmayan hiçbir rasyonelliği de bulunmayan bir ekonomi modeli ile ilerledik. 

Sonuç, kocaman bir hayal kırıklığı. Yediden yetmişe herkes ülkemde şuan ekonomik sıkıntı ile mücadele ediyor. Küçük esnaf perişan, sanayiciler peş peşe konkordato ilan eder oldu, işçi sınıfı bitti, ülkemde herkes asgari ücretli oldu neredeyse, beyaz yakalı ve orta gelir grubunda yer alan tabaka artık yoksullaştı fakirleşti. Alım gücü yerle bir oldu. 

Peki bu karanlık tablo nereye doğru gidecek. Düzelecek mi? Güneşi görecek miyiz gerçekten. Yoksa bir kış güneşi misali kendini gösterecek ama içimizi ısıtmaya yetmeyecek mi?

Yaz bitiyor, sonbahar dönemi Eylül ayı dert ayıdır. Kış dönemine hazırlıkların yapıldığı, okulların açılması nedeniyle ekstra maliyetlerin oluştuğu ve kış şartları nedeniyle hane halkının aylık maliyetlerinin daha da arttığı aylar yani. Asgari ücreti zamanında gereksiz yere üst üste zamlandırarak lakin ilave tedbirleri almayarak enflasyonu tetiklediğimiz ortamda şuan da artırmayarak tüm alım gücünü bitirmiş olmuyor muyuz? 

Açlık sınırının altında kalan asgari ücret şimdilerde 2025 için konuşulan yüzde 20 artış ile de daha çok açlık sınırının altında kalacak. Kış şartları ile maliyet artışları her kesimi zorlamayı geçin bitirme noktasına getirecek. 

Elon Musk Neler Yapıyor

Musk’ın sahibi olduğu SpaceX, dünya çapında erişilemeyen bölgelere internet hizmeti sağlama amacıyla Starlink uydularını fırlatmaya devam ediyor. Alçak dünya yörüngesinde şu anda 6 bini aşkın Starlink uydusu bulunurken, şirketin toplamda 12 bin uyduyu yörüngeye yerleştirme izni bulunuyor.

Uzay tabanlı internet sağlayıcısı Starlink, dünyanın en ücra noktalarına bile ulaşan ücretsiz bir acil durum iletişim ağı oluşturmayı hedefliyor. Bu hizmet, doğal afetler, savaşlar veya diğer kriz durumlarında iletişim kuramayan milyonlarca insana, hayati önem taşıyan mesajlarını güvenle iletebilme imkânı tanıyacak.

Bir önemli gelişme de şu.

Artık modemler hurdaya çıkacak, bir devir son bulacak! Starlink mobil cihazlara geliyor! Elon Musk X üzerinden duyurduğu habere göre, Starlink’in mobil telefonlar için doğrudan internet hizmeti sunacağını duyurdu. Bu yenilikçi hizmet, ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde T-Mobile üzerinden kullanıcılarla buluşacak. Ancak Musk, bu teknolojiyi zamanla tüm mobil operatörlere sunmayı hedeflediklerini vurguladı.

SpaceX’in yörüngede konumlanan Starlink uyduları, yüksek hızlı internet erişimini mümkün kılıyor. Özellikle internet altyapısının zayıf olduğu kırsal ve uzak bölgelerde büyük bir fark yaratan Starlink, şimdi bu hizmeti doğrudan mobil cihazlara taşımaya hazırlanıyor. Bu sayede kullanıcılar, mobil cihazları üzerinden kesintisiz ve hızlı internet erişimi sağlayabilecekler.

Zafer En Çok Türk’e Yakışır 

Bu hafta ülkece 30 Ağustos Zafer Bayramını kutladık. Yaşlısı genci, yediden yetmişe herkes başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu ülke için canlarını feda eden ve korkusuzca savaşan şehitlerini andı. 

30 Ağustos 1922, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin dönüm noktalarından biri olarak tarihe altın harflerle yazılmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, büyük bir azim ve kararlılıkla yürütülen Kurtuluş Savaşı, bu tarihte Dumlupınar’da kazanılan Büyük Taarruz zaferiyle taçlanmıştır. Her yıl 30 Ağustos’ta coşkuyla kutlanan Zafer Bayramı, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük için verdiği mücadelenin en önemli simgelerinden biridir. Bu zafer, sadece askeri bir başarı olmanın ötesinde, Türk milletinin ulusal egemenlik ve birlik yolunda attığı dev bir adımı temsil etmektedir.

Yukarıdaki paragraf diyor ki yani, olmasaydılar olmazdık. O sebeple duamızda, sesimizde, çığlığımızda, yediğimiz yemekte, içtiğimiz suda göğsümüzü gere gere Atatürk deriz biz. 

Hala demeyenler için mi, ne fark eder değil mi? 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir