Gündeme Dair – 3 Dakikalık Okuma

Yine bir Pazar. Sabah kahvesi eşliğinde 3 Dakikada gelin neler olmuş geçtiğimiz hafta bakalım. 

Bu hafta İzmir’de Çeşme’de olmak nasip oldu. Manzaram çarşaf gibi bir deniz, yemyeşil bir doğa, yanında sıcak hava, bol güneş, kuş sesleri, mayo ve terlikler oldu. 

Uzandım şezlonga ve başladım karalamaya. 

Bu hafta gündemde neler vardı önce satır başlıklarına bakalım. 

1- Yasal Takibe Düşen Kredi Kartı Borçlarında Rekor Artış. Bu iş nereye gidiyor?

2 – Sigorta Sektöründe 10 yıllık yol haritası belirlendi. 

3 – Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi Geliyor.

Yasal Takibe Düşen Kredi Kartı Borçlarında Rekor Artış. Bu iş nereye gidiyor?

Yeni ekonomi modeli, sıkılaştırışmış para ve maliye politikası ile ekonomide taşların yetine oturtulması süreci devam ede dursun, işin diğer tarafında neler oluyor bir bakalım. 

Yeni süreçte Ekonomiden Sorumlu Sayın Bakanımızın sürekli ilettiği dip not, “ biraz daha sıkacağız, kemerleri sıkma zamanı, yavaş yavaş meyveleri alıyoruz” yorumları dursun şöyle bir kenarda. 

Halk yaklaşık 2 yıldır zaten sıkıyor, insanlar azalan iş gücü ve artan maliyetlerden dolayı fena halde köşeye sıkışmış durumda. Sıkalım tamam ama ne kadar daha. 

Türkiye’de kredi kartlarından dolayı takibe düşen kişi sayısı geçen yıla göre %103 seviyesinde artarak toplamda 90 milyara ulaştı. İnsanlar geçinemiyor ve kredi kartlarına yüklendikçe yüklendi. Sonuç gelir 1, gider 3 ve borç batağı. Şimdi bir düzenleme getiriliyor. Yasal takibe düşen kredi kartları müşterileri için yapılandırma yapalım. Ne değişecek merak ediyorum. İnsanlara balık tutmayı öğretmemiz gerekiyor, yani gelir oluşturacağız. Artık sıkılacak durum kalmadı diyorum yani. 

2025 için ortaya konan enflasyon beklentisi, Orta Vadeli Program vs. Halk bunlarla ilgilenmiyor, halk artık taşların yerine oturmasını bekliyor. Halk ülkede kalifiye personel maaşı haline gelen asgari ücret sorununun çözülmesini bekliyor. Halk kalifiye personellerin bu asgari ücret düzenlemesi ile eriyen maaşları ve aradaki makasın kapanması ile ilgileniyor. Halk yüksek faiz ortamı ile ülkeye yatırımcının gelmemesi kaynaklı iş gücü kaybı ile ilgileniyor, halk açıklanan ile hissedilen enflasyon arasındaki derin blokta nasıl ezildiği ile ilgileniyor, halk sokakta pazarda poşetlerini dolduramamakla ilgileniyor. 

Ve bu halk çok fazla bir şeyde istemiyor, zaten okumayan bir toplumuz. Azıcık aşım olsun, akşam eve gideyim, karnımı doyurayım, tv karşısında biraz zap yapayım, sonra yatıp uyuyayım diyor. ( Acı evet ama gerçek ) 😞

Sadece bu, en azından konfor alanında bunu yapmak istiyor. Bakıyorum da çok mu? Vallahi değil. 

Sizce de bu kriz biraz uzun sürmedi mi? 

Sigorta Sektöründe 10 yıllık yol haritası belirlendi. 

TSB Başkanı Uğur Gülen’in öncülüğünde gerçekleştirilen 2 günlük “Arama Konferansı”nda, iklim değişikliği, yapay zeka, demografik değişim, insan kaynakları, reasürans sorunları, maliyet yönetimi, trafik sigortası ve yeşil dönüşüm konuları ele alındı. Sigorta şirketlerinin genel müdürleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı uzmanları, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumundan (SEDDK) Başkan ve Başkan Yardımcıları, uzmanları, acente, eksper, asistans, meslek örgütleri ile sigorta ekosisteminde yer alan tüm kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı. Konferansta  63 maddelik risk haritası belirlendi.

Hedef, Dünya sigorta liginde ilk 10’da olmak

Sektörün gelişimi için birçok önemli konunun ele alındığı etkinlikte, sigortayı vatandaşa, vatandaşı ve kamuyu sigortaya dost yapma hedefine vurgu yapıldı.

Tüm paydaşların yüksek katılım gösterdiği beyin fırtınasında sigorta sektörüne ilişkin 63 maddelik bir risk haritası belirlendi. Konferansta, gelecek 5-10 yılda sektörü bekleyen riskler belirlenirken, sigortacılığın ekonomideki ağırlığını artırıp, kamunun üzerindeki yükü hafifletmek adına yapılacaklar tespit edildi.

Türkiye’de teminatsız varlık, güvencesiz birey, sigortasız kimse bırakmamak vizyonu ile hedeflerini belirleyen sigorta sektöründe 10 yıllık hedefler ve projelerin bazıları şu şekilde belirlendi:

“Dünya sigorta liginde ilk 10’da olmak, 10 trilyon lira prim üretimi, kişi başı prim üretimini 350-400 dolara çıkarmak, penetrasyonu ilk 5 yılda yüzde 5’e akabinde yüzde 7’ye çıkarmak, BES fon büyüklüğünün GSMH’nın yüzde 10’unun üzerine çıkarılması, zorunlu ürünlerde yüzde 100 poliçe sahipliği, yeni finansal ürünlerin geliştirilmesi, tüketicinin sigorta konusunda bilinçlendirilerek bir sigorta kültürünün oluşturulması, serbest piyasa ve serbest tarife. Türkiye Sigorta Platformu oluşturulması, MEB / YÖK işbirliğinde erken yaşta eğitimle okullarda müfredata girmesi, Türk Devletleri Teşkilatı pazarına nüfuz etmek, TSB’nin koordinasyonunda tüm tarafların ortak mutabakatıyla müşteri odaklı sigortacılık kanununun çıkarılması, uçtan uca dijitalleşmeye tüm tarafların entegrasyonunun sağlanması.”

Bütünleşik düzende ve fikir olarak muhteşem bir panel. Şahsım olarak sonuna kadar destekliyorum ve ekleme yapıyorum. 

Lütfen bu panel burada kalmasın. İçinde bulunduğum ve ekmek yediğim sektörüm adına bizleri çok iyi yerlere götürebilecek bir beyin fırtınası toplantısı olmuş. 

Diyorum ki kalmasın burada, üzerine düşülsün ve sektör adına artık şu yapısal reformlar yapılsın. Lakin unutmamak gerekiyor ki, yapısal reformlar, penetrasyon ve sigortalılık yüzdesini artırmak güçlü bir ekonomi ve satın alma gücündeki artışa bağlı olacaktır. Yani iş yine bir yerde ekonomiye dayanacak. 

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi Geliyor

Emeklilikte çift maaş imkanı! Zorunlu olacak: Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi geliyor

Emekli aylığı sorununa çifte emekli maaşı ile çözüm geliyor. Bu yıl hayata geçirilmesi planlanan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi TES’in herkes için zorunlu olması bekleniyor. Peki BES ile TES’in farkı ne?

Türkiye’de bir süredir uygulanan Otomatik Katılımlı BES ile devreye alınan ikinci emeklilik sistemi daha da geliştirilecek. Çalışanlar emekli olduklarında hem SGK’dan hem de TES’ten maaş alarak çift ödeme imkanına kavuşacak. Emekliler isterlerse TES’teki paralarını toplu olarak da alabilecek.

“Orta Vadeli Program kapsamında Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin devreye alınması bekleniyor. Bu şekilde emekliler de çift maaş almaya hak kazanacaklar. TES alternatif bir emeklilik sistemi olacak ancak SGK’nın yerini almayacak.

YENİ SİSTEM ZORUNLU OLACAK

Daha önce otomatik katılımlı BES’e geçilmişti ancak BES zorunlu değil. İşveren tarafından zorunlu başlangıçlar yapılıyor, daha sonra çalışanlar isteğe bağlı olarak otomatik katılım sisteminden vazgeçebiliyor. Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi yeni işe girenlere zorunlu hale gelecek ve şu anda çalışanlara emeklilik dönemine kadar kademeli bir şekilde uygulanacak.

TES’İN BES’TEN FARKI NE?

BES’te yatırılan tutarları belli bir fonda değerleniyor. BES’te bir zorunluluk yok ancak TES için işveren tarafından zorunlu prim yatırılması suretiyle kişiler ikinci emekliliğe hak kazanabilecekler.

PRİMLER İŞVERENDEN

İşverenler her ay sigorta öder gibi çalışan hesabına para aktaracak. SGK’ya herhangi bir alternatif olacağını düşünmüyorum. İşsizlik sigortası fonu ve diğer fonlardan bir miktar azaltım olmalı ki işverenlerin de maliyetleri artmamalıdır. İşverene çok yük vermeden ikincil emeklilik sistemi getirilmelidir.

Bakalım nasıl bir sistem olacak. Güzel düşünce ve fikir olarak makul. Lakin tehlike, işverene çok yük yüklemeden yapmak olmalı. Bu kez de insanları işlerinden etmemek lazım artan maliyetlerden dolayı . 

Muhteşem bir hafta sonu dilerim. Yine harika bir hafta başlangıcı olsun hepimiz için. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir