Tesadüfen Yaşamak
6 Ekim Pazar bugün. Gönül ister ki şöyle güzel keyifli bir Pazar Köşesi olsun. Ama burası Türkiye, ne mümkün güzel haber okumak, iyi şeylerden bahsetmek. Bu hafta yazının başlığı tesadüfen yaşamak. Gerçekten tesadüfen yaşıyoruz.
Her zaman olduğu gibi haftanın öne çıkan konu başlıkları üzerine yorumlarımı katmak ve uzunca bir şeyler yazmaktı amacım. Sonra vazgeçtim.
Yani enflasyon %50’nin altına düşmüş, ekonomide hala enflasyonist etki ile birlikte alım gücü yine sıkıntılı, gazetenin birinin haberine göre 2021 yılında Marmaris’te çıkan ve günlerce süren orman yangını sonrası, o gün şartlarında sözde yangın söndürme uçağımız olmadığından müdahale edilemedi, lakin hiç merak etmeyin yanan yerler eski haline getirilecek söylemleri. Geldiğimiz noktada yine iddialar doğru ise ilgili yerler kamulaştırılarak Alman bir şirkete Res projesi için verilmiş. Doğru ise vay halimize.
Yani ne anlatalım ki, nasıl çıkalım bu işin içinden. O yüzden bu hafta içimden geçenleri yorumlamak istiyorum.
Nazım Hikmet çok güzel özetlemiş aslında.
“Alt tarafı bir çiçek koklayıp, bir hayvan sahiplenip, birkaç insan tanıyıp, sevip gidecektik bu dünyadan. Nasıl kötü bir zamana denk geldi ömrümüz… Vicdansızların, sapıkların, katillerin, nefretin, cehaletin ortasına düştük!”
Az bile söylemiş Nazım Hikmet. 81 ile üniversite açmak çözüm değil, herkes okusun adam olsun naraları boşa. Adam olmak 4 yıl üniversite okumakla olmuyor tek başına. Yine güzel bir söz var ya,” okumak cehaleti alır, eşşeklik baki kalır.”
Bir parça çocuğa el kaldırdık, katlettik. Kadını koruyamadık, korumak için olay olduktan sonra başta devlet büyükleri olmak üzere çıkıp iki satır yazı paylaşmaktan, en ağır şekilde cezalandırılacak söylemleri dışında ne yaptık. En ağırı 3-5 yıl yattı çıktı. Sapkınlık, sapıklık, iğrençliklerle dolu dünyayı oluşturduk. Hani nefesimiz sayılı ya , o hesap kitap yapılan mal mülk giderken götüremeyeceğiz. Her şeyi yap Allah affetsinciler. Sözüm genele değil, lütfen yanlış anlaşılmasın. Yaptık pişmanız, Allah affetsin diyerek dini kullananlar var ya, Rabbim sizi affetmeyecek. Sizi ne kıldığınız namaz, ne tuttuğunuz oruç kurtarmayacak.
Neden ya? Bu zalimlik yok bizde, bizim kültürümüzde, örfümüzde yok. Çocuk ve kadın bizde el üstünde tutulur, kıymetli görülür. Aklım almıyor. Gün yok ki kadın ve çocuk cinayeti duymayalım. Gün yok ki türlü iğrençliklerle karşı karşıya kalmayalım.
Çocuklar bize Allahın emaneti, cennet kokusu var üzerlerinde. Nasıl kıyarsınız, nasıl kıydırırız ya. Kadınlarımız, anne olsun çocuğunuza baksın, ev hanımı olsun arkanızı toplasın, iş kadını olsun ev ekonomine destek sağlasın, çekip çevirsin, karnını doyursun, gönlünü yapsın. Birde üzerine ölsün.
Allah belanızı versin başkada diyecek bir şeyim yok.
