Hayatın her anında karşılaştığımız insanlar, çevremizdeki atmosfer ve hatta içinde bulunduğumuz koşullar, ruh halimizi doğrudan etkileyebilir. İnsanlar, duygusal ve zihinsel varlıklar olarak etkileşim halindedirler ve bu etkileşimler bazen kendiliğinden bir şekilde yayılarak topluca bir ruh haline dönüşebilir. Olumsuzluk da tam olarak böyle bir şeydir; bulaşıcıdır.
Bir ortamda olumsuz bir kişi varsa, bu kişi çoğu zaman çevresindekilerin ruh halini etkiler. Birinin sürekli şikayet etmesi, her durumu eleştirmesi veya olumsuz düşüncelerle dolu olması, başka insanların da benzer duygulara kapılmasına sebep olabilir. Bu, bir domino etkisi gibi işler; birinin kötü ruh hali, diğerlerini de etkiler ve kısa süre içinde grup içindeki herkes karamsarlık içinde olabilir.
“Üzüm üzüme baka baka kararır” sözü tam da bu durumu karşılayan bir sözdür. Evli çiftlerin davranışları çoğunlukla birbirlerine benzer, sebebi uzun süre birbirlerinin davranışlarıyla yakından ilişkili olmaktır. Bu durumu kendi başlığımıza uyarlayalım; Yakınınız olan bir kişi sürekli olumsuz düşünüyor. “Bu iş olmaz.”, “Bunu yapamayız.”, “Bizim gücümüz buna yetmez.” pekala daha da arttırılabilir bu örnekler. Bir zaman sonra siz de bu olumsuz düşüncelerle dolup taşarsınız. Aslında başaracağınız şeyler bile size uzak görünmeye başlar. Negatif insanlara maruz kalmak radyasyon gibidir. Hemen kurtulmazsanız, sizi dönüşü olmayan yollara sokabilir.
O halde ne yapıyoruz? Bizi sürekli aşağı çeken ve olumsuzluk tohumları atmaya çalışan kişilerden kurtuluyoruz. Şunu unutmamak lazım. Zor gibi görünen birçok iş yapıldı, imkansız gibi görünenler ise sadece zaman aldı.😉
Güzel bir gün diliyorum.