Hızlı tempolu dünyamızda, üretkenlik genellikle başarının bir ölçütü olarak yüceltilir. Öte yandan, meşgul olmanın üretkenlikle eş değer olduğunu sanma hatasına düşmek kolaydır. Kendimizi sürekli hareket halinde, dijital dikkat dağıtıcı unsurların etkisiyle odaklanmayı kaybetmiş ve düzenli kalmak için mücadele ederken bulabiliriz. Bu durum, enerjimizi tüketerek üretkenliğimizi zayıflatabilir.
Sadece meşgul olmak ve gerçekten üretken olmak arasındaki farkı anlamak önemlidir. Dolu bir programı anlamlı ilerleme ile karıştırmak kolaydır ancak aynı anda çok fazla görevle uğraşmak genellikle odağın dağılmasına ve daha az etkili bir çalışma sürecine yol açar.
Örneğin, dizi bölümlerini art arda izlemek veya sosyal medyada sürekli gezinmek bizi meşgul edebilir ancak üretkenlik bakımından anlamlı bir katkıda bulunmaz. Psikologlar, meşgul olmayı önemi ne olursa olsun birçok görevi tamamlamayı ve etkili olmayı önemli sonuçlar elde etmek için gerçekten neyin önemli olduğuna odaklanmayı-net bir şekilde birbirinden ayırır.
Daha üretken olabilmek için günlerimizi bilinçli bir şekilde planlamak büyük önem taşır. Zamanımızı yalnızca doldurmak yerine, farklı etkinliklere ayrılmış belirli zaman aralıkları planlayabiliriz. Bu yöntem, en önemli olana odaklanmamızı sağlar ve yalnızca görevlerle dolu değil, daha anlamlı bir hayat yaşamamıza olanak tanır. İşlerimizi önceliklendirmek ve planlamak, uzun vadede üretkenliğimizi koruyabilmek için gerekli olan dinlenme ve düşünme alanını yaratmamıza da yardımcı olur.
Sevgiyle kalın.