Gündeme Dair – 3 Dakikalık Okuma 

Her hafta pazar günü klasiğim için aldım elime tableti ve başladım karalamaya. 

Peki, Tabletle karalama olur mu? Olmaz aslında bakın ne anlatacağım. 

Bu hafta gündem çok iç karartıcı, çok trajik, çok yıpratıcı ve üzücü, çok fazla da sinirlendiğimiz bir hafta oldu. 

Hiçbir duygu halinin veya bu saatten sonra yapılacak hiçbir şeyin geçtiğimiz hafta, o otel yangınında ölenleri geri getirmeyeceğini, ölenlerin yakınlarına bir damla su olmayacağını hepimiz biliyoruz. 

Bazı anlar vardır susarsınız, susmanız icap eder, yas tutanlara saygı anlamına da gelir bu aynı zamanda. Ülkece o yas havasını yaşadık ve maalesef çok ağır oldu. 

Yazının başında dedim ki, tabletimi aldım ve gündem için karalama yapmaya başladım. 2025 Türkiye’sinde, Dünyada teknolojinin, bilimin en üst noktalarını yaşadığımız şu günlerde, modernliği elimize aldığımız tablet gibi düşünelim, yani çağa ayak uydursak azıcık, varsın kalemi de olmasın.

Birbirinden garip açıklamalara şahit olduk, yok alarm çalmadı, yok duman dedektörü hak getire, yangın merdiveni var mı yok mu arada güme gitti. O kadar duman ve başlayan kıvılcımlar esnasında koca bina kime emanet acaba? Ayakta tek görevli yok mu? Nerede koca işletmenin gece görevlileri. Bu nasıl bir sınıfta kalmışlık. Şimdi diyorum ki sadece yeni bir tablet satın alsak, teknolojiyi belli düzeyde yakalarız, varsın kalemi olmasın, varsın klavyesi , süsü vs olmasın. Çağı belli düzeyde yakalamış olsak yaşanmazdı. Şimdi ne konuşsak nafile biliyorum. Tekrardan tüm ölenlere rahmet, yakınlarına içten sabır diliyorum. Çok zor kalan için, çok çok zor. Ülkemin başı sağolsun. 

Bu haftaki yazımı bitirmeden bir not daha vermek istiyorum. Son bir yılda hasbelkader ülkemizde yaşayan bir yabancı turist veya misafir, ülkemizde özet olarak neler gördü? Tahmininiz var mı? 

Biraz özetleyeyim, sadece bir kesit sunacağım. 

👉İzmir’de ulu orta taksici cinayeti,

👉Şubat ayında ulu orta yine İstanbul adliyesine silahlı saldırı. 

👉Erzincan’da altın madeninde toprak kayması sonucu 9 ölü. 

👉Nisan ayında tadilatı yapılan gece kulübünde yangın, 29 can gitti. 

👉Antalya’da teleferik kazası 1 ölü. 

👉Haziran ayında Diyarbakır’da çıkan yangın sonucu 15 can gitti. 

👉Ağustos ayında en büyüğü İzmir’de olmak üzere yurdun 72 noktasında orman yangınları çıktı. 

👉Metrobüs çarpışmaları bizde standart. 

👉Eylül ayında kanımızı donduran olay. 8 yaşındaki bir meleğe kıydılar. Narin Güran cinayeti. 

👉Ekim ayı, Kazan Tusaş üssüne terör saldırısı. 

👉Balıkesir’de mühimmat fabrikasında patlama. 13 ölü. 

👉Kartalkaya Otel yangını 79 can gitti. 

Bunlar güzel ülkemde içimizi yakan, neredeyse tamamı ihmaller ve sorumsuzluk yüzünden yaşanan üzücü ve yıkıcı olaylar. 

Bir ülke düşünün, sorumsuzluğun ve ihmalin faturasının kesilmediği, sokak ortasında veya evde kadına şiddetin yeterince cezalandırılmadığı, çocuk istismarı veya günahsız çocukların katledildiği, sözüm ona bir iş güvenliği kanunu olan fakat tamamen göstermelikten ibaret olan, her yaz onlarca orman yangınına şahitlik eden lakin bir yangın söndürme filosu olmayan( fakat durun uçak çok pahalı değil mi? ) 😂 

Sokakta işini yapan taksiciyi korumasız bıraktığımız, bir ülke düşünün o kadar ihmal ve sorumsuzluk sonucu tek bir istifanın veya görevden almanın olmadığı. 

Bir ülke isterim birde, adaletin mülkün temeli olduğu, ilimde fende gözünü hep ileriye diken, muasır medeniyet seviyesine ulaşmayı amaç edinmiş. 

Çok mu? 

İyi bir hafta diliyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir