Gündeme Dair – 3 Dakikalık Okuma

Eğitimde Sil Baştan

Pazar klasiği olan Gündeme Dair köşem için bu hafta neler çıktı kalemimden bakalım birlikte. 

Ülkemizde papatya falına dönen konulardan biri de eğitim sistemimiz. Her gelen iktidar bünyesine bağlı ilgili bakanlık tarafından hazırlanan modellemelerle eğitim sistemi değişti durdu. 

En son 2012- 2013 eğitim öğretim yılında 4+4+4 zorunlu eğitim sistemine geçmiştik. Zaman ta o yıllarda bize şunu söylemişti. Bu sistem ile mesleki anlamda yetişmesi gereken çocuklarımız, gençlerimiz akademik anlamda belli bir eğitim alsalar bile sanatsal ve zanaat anlamında mesleki bir eğitim süreçlerinden uzak kaldılar. Şimdilerde yine eğitim sistemi konuşuluyor. Yeni düşünülen sistem 4+4+3 😂

Her süreçte değişen eğitim sistemi ve buna bağlı değişen müfredatlarla kafası karışık bir nesil. Gelinen noktada nasıl bir tablo var biliyor musunuz? 

Genç, 12 yıllık zorunlu eğitim sistemi ile 18 yaşına geliyor. Üzerine birde yine son dönemlerde 81 ilde açılan, gerek lisans gerekse meslek yüksek okulları ile yüzün üzerinde bir çoğu lise eğitimi devamı şeklinde olan üniversitelerde baz seviyede devam eğitim alıyor ve nihayetinde hayata atılıyorlar. 

Eğitim almak, bir alanda uzmanlaşmak, insanın kendini yetiştirmesi ve eğitimine önem vermesi muhteşem bir şey. Evet buraya kadar sorun yok lakin eğitimin içeriği, bize kattığı, her şeyin dışında birde mezuniyet sonrası bir yerden başlamak. En önemlisi de bu olsa gerek. Milyonlarca gencin ortalamada 14-16 yıllık eğitim öğretim sonrası atanamadığı, aldığı eğitim ile ilgili bir yerden başlayamadığı ve nerdeyse yüzde 80 lik kısmının asgari ücret ile herhangi bir yerde işe başladığı süreç. 

Peki bu durum bizim ülke gerçeğimiz mi? Öğrenilmiş çaresizliğimiz mi? Bize dayatılan unsurlardan mı? Kader mi? Bile isteye bir son mu? 

Bu hafta merak ettim ve bu konuyu biraz irdeledim. Bizdeki eğitim sistemini yukarıda ilettim. Peki gelişmiş batılı ülkeler ve genel ülke eğitim sistemlerinde durum nedir? 

Yazının başında ilettiğim gibi, 12 yılı zorunlu olan ve devamında ülkenin her bir yanında açılan lise devamı niteliğindeki çok sayıda meslek yüksek okulları ile geleceğe yönelik gençlik yetiştirmekte zorlandığımız ortada. O saatten sonra yaş olarak yirmili yaşı geçmiş olan pırıl pırıl genliğe bu noktada bir zanaatta öğretemeyeceğimiz için oradan oraya savrulan ve üç kuruşa ev geçindirmeye çalışan bir nesil haline geldik. 

Bakın ne yapıyor elin İsviçrelisi.

İsviçrede, zorunlu eğitim süresi 9 yıl mesela. Eğitim sürecinin çok detayına girmeden şunları iletmek istiyorum. Adamlarda zorunlu eğitim süreci boyunca her çocuk 9 yıl boyunca kaza ve hastalık durumlarına karşı sigortalı. Anaokulu bir yıl ve zorunlu olmayıp buna rağmen tamamen devlet tarafından ücretsiz olarak veriliyor. 9 yıllık zorunlu eğitimin sürecinin lise eğitimine denk genellikle son 3 yıllık döneminde çocuklar ilk ve ortaokul dönemindeki yetkinliği, gelişimi, öğretmenleri tarafından alınan izlenimlerine göre 3 farklı lise okulunda mesleki eğitim programına dahil olmaktalar. 

Okullardan biri zanaat ağırlıklı eğitim okulu, diğer okul bir spor dalı, sanat veya yetenek gerektiren bir alanda kariyer yapmak isteyen çocukların eğitileceği okullar ve son okul türü de akademik anlamda bilgi, başarı ve kariyerine daha çok memuriyet anlamında devam etmek isteyenlerin tercih ettiği okullar. 

Yani herkesi kendi yeteneğine göre veya toplumda her kesimde yeteneğe ihtiyacımız var mantığını kabul eden bir devlet anlayışı ile düzenlenen bir eğitim sistemi bulunuyor. 

Diğer gelişmiş ülkelere de baktığımızda zorunlu eğitim sistemi 12 yıl olan ülkelerde var. Mesela Japonya. Eğitimin çok önemli olduğu büyük bir metropol. Orada da İsviçre modeli bir eğitim sisteminin yansımalarını yine görmekteyiz. 

Önemli olan cevheri işlemek. Her gencin ve nihayetinde her bireyin bir yeteneği var. Kimi çok iyi marangoz iken, kimi bakır işlemekte yetenekli, kiminin kafası matematik kafası olup, kimi ülkemizi atletizmde temsil edebilir. 

Şimdi önemli olan zorunlu olan yılları mı değiştirmek? Yoksa zorunlu olan yılların içeriğini değiştirerek topluma her yeteneği kendi yetenek alanına göre işleyerek eğitmek mi? 

Lütfen, yaz boz tahtasına dönen ve toplumun genelini kucaklamayan eğitim sistemi yerine, gerekirse Avrupadan iyi örnekleri alarak uygulayalım artık. 

Sevgiyle kalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir