Şefkat Neden Sertlikten Daha İyi Bir Yöntemdir

Toplum olarak uzun yıllar boyunca “sert olmanın”, “disiplinin”, “katı kuralların” güçlü bir karakterin göstergesi olduğuna inandırıldık. Özellikle aile, eğitim ve iş hayatında sert tutumların saygı ve başarı getireceği varsayıldı. Ancak modern psikoloji, nörobilim ve liderlik teorileri bize başka bir şey söylüyor: Şefkat, kalıcı dönüşüm, güçlü ilişkiler ve sürdürülebilir başarı için çok daha etkili bir yöntemdir.

Şefkatli yaklaşım, karşımızdaki insanın duygularını anlamaya çalışır. Onunla bir bağ kurar, ihtiyaçlarını fark eder ve ona göre hareket eder. Sertlik ise mesafe koyar, iletişimi keser, insanı yalnızlaştırır. Şefkatle kurulan ilişkiler daha sağlamdır çünkü güven temellidir.

Öğrenme ve değişim, güvenli bir ortamda mümkün olur. Korku altında, birey sadece hata yapmaktan kaçınmaya çalışır, risk almaz, yaratıcı düşünemez. Oysa şefkat, hata yapma hakkı tanır, kişinin potansiyelini gerçekleştirmesi için cesaret verir. Gelişim, cesaretle başlar; cesaret ise şefkatten doğar.

İyi bir lider, astlarına ilham verir; onları baskıyla değil, anlayışla yönlendirir. Şefkatli liderler daha fazla bağlılık, verimlilik ve sadakat elde eder. Bugünün iş dünyasında “empatik liderlik” artık bir tercih değil, bir gerekliliktir.

Sertlik, çoğu zaman güçsüzlüğün maskesidir. Oysa şefkat göstermek gerçek bir içsel güç gerektirir. Karşındakine kızmak kolaydır; onu anlamaya çalışmak, sabırla yaklaşmak zordur. Şefkatli olmak zayıflık değil, bilgeliktir.

Kısa vadede sert tutumlar itaat sağlayabilir. Ama uzun vadede kırgınlık, yabancılaşma ve kopuş getirir. Şefkat ise insanı insana yaklaştırır, iyileştirir ve dönüştürür. Eğitimde, ailede, işte, toplumda… Şefkati merkeze alan bir yaklaşım, hem bireyin hem de toplumun sağlığını, huzurunu ve başarısını artırır.

Sevgiyle kalın. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir