Sıradanlığın İçindeki Zarafet

Her sabah aynı rutinde uyanıyoruz. Aynı kahve, aynı yol, aynı iş, aynı yüzler…

Ve çoğu zaman bu rutini sıkıcı, sıradan, renksiz buluyoruz. Ama belki de… tam da o sıradanlık, bir başkasının ulaşmak için can attığı şey olabilir.

“Güne sıcak bir evde uyanmak, ayaklarının seni taşıması, dolabında giyecek bir şeyler olması… Ne kadar sıradan değil mi? Ya da öyle mi?”

Modern dünyada sosyal medya, çevremizdekilerle olan ilişkilerimiz ve kıyas kültürü, bizi kendi hayatımıza körleştiriyor.

Kendimizi “yetersiz” hissetmemizin en büyük sebeplerinden biri de bu:

Kendi hayatımıza bakarken detayları görmüyoruz. Çünkü her şey çok alışılmış, çok sıradan…

Ama aynı hayat, başka biri için “hayal”.

• Senin sıradan kahvaltı sofran, bir başkasının ulaşamadığı bolluk olabilir.

• Sıradan bir iş günün, iş bulamayan biri için mucize sayılabilir.

• Trafikte şikayet ederek ilerlediğin arabayla gittiğin o ofis, yıllardır hayalini kuran biri için hayattaki bir hedef olabilir.

• Belki de aileni ziyaret etmek için çaldığın bir kapı, başka biri için hiç çalınamayacak bir boşluktur…

“Bazen kıymet bilmek için sahip olduklarını kaybetmen gerekmez; fark etmek yeterlidir.”

Sahip olduklarınla gurur duymayı öğrenmek, onları küçümsememek, seni hayatınla barıştırır.

Çünkü hayat, ‘başka birinin onayını’ değil, ‘senin varlığını’ bekliyor.

“Bugün yaşadığın sıradan gün, bir başkasının yıllardır kurduğu hayal olabilir. Kendi hikâyene uzaktan bak. Belki de hayatının en güzel yerindesin ve haberin bile yok.”

Sevgiyle kalın. 

#şükretmek, #farkındalık, #kişiselgelişim, #sadehayat, #mutluluk, #sıradanlığınzarafeti, #kıyas, #hayatıfarket, #yaşamnotları,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir