Kırıntılarda Değişen Hayat

Hayatta büyümek ve gelişmek hepimizin arzusu. Daha donanımlı, daha bilinçli, daha huzurlu bireyler olmak isteriz. Geriye dönüp baktığımızda bu gelişimin kendiliğinden olacağını zannederiz. Sanki zaman geçtikçe otomatik olarak olgunlaşacak, deneyimler bizi kendiliğinden daha iyi bir noktaya taşıyacak gibi gelir. Oysa gerçek şu ki; büyümemizi ve gelişmemizi rastgele gelişmelere bırakırsak, sıradanlığın içinde kaybolmamız kaçınılmaz olur.

Hayat bize sürekli bir şeyler öğretir; evet. Ama bu öğrenim süreci sistematik değil, rastgele olur. Bir olay yaşarsınız, sizi biraz değiştirir. Bir başarısızlık sizi biraz törpüler. Bir kayıp sizi biraz olgunlaştırır. Ancak bu kırıntılarla gerçekleşen değişim, genellikle yetersiz ve yönsüz olur. Çünkü ne bir hedef vardır ne de o hedefe ulaşmak için bilinçli bir çaba.

İnsanoğlu konfor alanını sever. Rutinler, alışkanlıklar, tahmin edilebilirlik güven verir. Rastgele gelişen hayat akışına kendini bırakmak da bu konforun bir parçasıdır. Zorlukla yüzleşmemek, sorumluluk almamak, plan yapmamak çoğu zaman daha kolay gelir. Fakat sonuçta elde edilen şey sıradan bir yaşam olur. Ne derin bir farkındalık, ne de doyurucu bir başarı.

Gelişim bilinçli bir seçimdir. Kendini tanımayı, hedef belirlemeyi, plan yapmayı, istikrarla ilerlemeyi gerektirir. Hangi becerilerimi geliştirmek istiyorum? Hangi değerleri yaşatmak istiyorum? Hayatımdaki temel amacım ne? Bu sorulara cevap aramak ve ardından adım adım ilerlemek; gerçek büyümeyi getirir.

Bu süreçte karşımıza çıkan olaylar elbette etki eder ve biz onları yokmuş gibi yaşamayız. Aksine, yaşanan her şeyi aktif olarak değerlendirir, ders çıkarır, gelişimimize katkı sunmasını sağlarız. İşte bu noktada sıradanlıktan uzak, kendine özgü ve anlamlı bir yaşam inşa etmiş oluruz.

Hayat, planladığımız gibi gitmez belki, ama hiç plan yapmadan yaşanan bir hayat da bizi hiçbir yere götürmez. Rastgele gelişmelere bırakılan bir yaşam, sadece zamanın geçmesini izlemekten ibarettir. Oysa biz, zamanın içinde gelişen, büyüyen, derinleşen bireyler olmak istiyorsak, rotamızı kendimiz çizmeliyiz.

Sevgiyle kalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir