Günümüzün hızla akan temposunda çalışmak, üretmek, yetişmek ve hep “bir şeylere yetmek” için çabalıyoruz. Zamanın değerini çoğu zaman sadece iş, kariyer ve sorumluluklar üzerinden ölçüyor; dinlenmeyi ise geri plana atıyoruz. Oysa insan bedeninin ve zihninin en temel ihtiyacı sadece çalışmak değil, aynı zamanda durmak, nefes almak ve toparlanmaktır. Dinlenmek, bir ayrıcalık ya da boş vakit işi değil, yaşamın sürdürülebilirliği için olmazsa olmaz bir önceliktir.
Dinlenmeyi ertelemek aslında tükenmişliği davet etmektir. Yeterince uyumayan bir bedenin, sürekli stres altında kalan bir zihnin ve kendine vakit ayırmayan bir ruhun uzun vadede ne kadar sağlıklı ve verimli kalabileceğini düşünmek gerekir. İş dünyasında başarılı olmanın, üretken olmanın ya da mutlu bir yaşam sürmenin yolu, enerjiyi dengeli kullanmaktan geçer. Kendi sınırlarını bilmek, mola vermeyi bilmek, yeniden güç toplamak insana kaybettiklerinden çok daha fazlasını geri kazandırır.
Unutmayın; dinlenmek geri kalmak değil, daha güçlü bir şekilde yola devam edebilmektir. Kendinize vereceğiniz en değerli hediye, “kendinize ayırdığınız zaman”dır. Çünkü ancak yeterince dinlenen bir insan hem kendine hem çevresine faydalı olabilir.
Sevgiyle kalın.