Konfor Alanı Rahattır… Ama Seni Asla Büyütmez

Hepimiz bir şekilde konfor alanımızda yaşarız. O alan, bildiğimiz, alıştığımız, güvenli ve rahat hissettiğimiz yerdir. Sabah kahvemizi aynı bardaktan içmek, aynı rotayı takip etmek, tanıdık yüzlerle çevrili olmak… Konfor alanı, bize kendimizi güvende hissettiren bir yuvadır adeta.

Ama burası çok önemli: Konfor alanı, büyümenin değil, durmanın evidir.

Çünkü gerçek gelişim ve dönüşüm, ancak kendimizi zorladığımız, bilinmeyenle yüzleştiğimiz ve alışkanlıklarımızın dışına çıktığımız anlarda mümkün olur. Konfor alanı, bize “burada kal” derken; hayat, “ileri git” diye çağırır.

Peki neden? Çünkü konfor alanı sizi korur ama sınırlar. Rahatlık hissi, yeniliklere kapıyı kapatır. Yeni şeyler denemek, hata yapmak, başarısızlıkla karşılaşmak… Bunlar dışarıda, konfor alanınızın hemen ötesinde sizi bekler. Ancak bu süreçler olmadan; yeni beceriler kazanamaz, düşünce ufkunuzu genişletemez ve en önemlisi kendinizi tam anlamıyla tanıyamazsınız.

Örneğin, ilk kez bir yabancı dil öğrenmek, zor gelir. Yeni bir spor dalına başlamak, terletir. İş değiştirmek ya da yeni bir şehre taşınmak, tedirginlik yaratır. Ama bu zorlukların içinde, yeni kapılar açılır. Sizi daha dirençli, daha özgüvenli ve daha esnek bir insan haline getirir.

Konfor alanını terk etmek, cesaret ister. Kendine inanmayı, risk almayı gerektirir. Ama şunu unutmamak gerekir ki; her büyük başarı, konfor alanının dışına atılmış bir adımla başlar.

Siz de bugün, küçük de olsa bir adım atın. Kendinizi zorlayın. Yeni bir şey deneyin, bir korkunuzla yüzleşin. Çünkü gerçek büyüme, rahatlık alanının hemen dışında başlar.

Unutmayın: Konfor alanı rahattır… ama sizi asla büyütmez.

Sevgiyle kalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir