Hayat, herkes için zaman zaman kolay, zaman zaman da sert bir öğretmendir. Mutlu, keyifli ve düzenli günlerde güçlü görünmek kolaydır. Asıl mesele; fırtınanın ortasında, belirsizliklerin içinde, her şey üstüne üstüne gelirken dimdik durabilmektir. Çünkü gerçek güç, rahat günlerde değil; insanın kendini en çaresiz hissettiği anlarda ortaya çıkar.
Zor zamanlar, karakterin test edildiği dönemlerdir. Bu test, çoğu zaman plansız gelir; hazırlıksız yakalanırsın. Kalbin sıkışır, zihnin yorulur, bedenin tükenir. Ama işte tam o noktada bir seçim yaparsın: Ya pes edersin ya da kendini yeniden ayağa kaldırırsın.
Ve ayağa kalkabilenler, genelde en sessiz görünenlerdir. Çünkü güç, bağırarak değil; sabırla, istikrarla, kararlılıkla kendini gösterir.
Güçlü insanlar;
• Her fırtınada kendini değil, çözümü arar.
• Olumsuzluklara değil, olasılıklara odaklanır.
• Yere düşse bile orada kalmaz; kalkmak için bir sebep bulur.
• Kendini tüketen değil, kendini toparlayan insanlardır.
Onların sırrı, pes etmeyi hiç düşünmemeleri değildir. Tam aksine, yüzlerce kez pes etmeyi düşündükleri hâlde, tek bir kez daha denemeyi seçmeleridir.
Çünkü bilirler ki; zor günler geçicidir ama zor günlerde gösterilen duruş, insanın kaderini değiştirir.
Hayatta herkes güçlü görünmek ister. Ama güçlü olmak, yalnızca zor zamanlarda mümkün olur.
Acının, baskının, belirsizliğin içinden geçebilen; sabırsızlığını yönetebilen; korkularını dürüstçe kabul edip yine de adım atabilen kişi… Gerçek anlamda güçlüdür.
Ve unutma:
Bugün yaşadığın zorluk, seni kırmak için değil; seni bir sonraki versiyonuna hazırlamak için karşında duruyor.
Belki hemen fark etmiyorsun ama her kriz, içinde görünmez bir fırsat taşır.
Her acı, seni olgunlaştırır.
Her yokuş, gücünü artırır.
Ve sen, geriye dönüp baktığında en karanlık günlerinin aslında seni en çok büyüten günler olduğunu anlarsın.
Sevgiyle kalın.
