Net Konuşayım;
tek bir konuya, tek bir bakış açısına, tek bir alana sıkışıp kalmayacak.
Burası;
yeni projelerin,
yeni odakların,
farklı sektörlerin,
gerçek sohbetlerin buluştuğu yeni bir platform.
Burada sadece konuşmayacağım…
anlamaya çalışacağım.
Güncel gelişmeleri, iş dünyasını, sosyal yaşamı, kişisel dönüşümü,
hayata dair ne varsa; süzmeden, eğip bükmeden,
olduğu haliyle ele alacağım.
Yeni Bir Kanal, Yeni Bir Yol
Net Konuşayım artık sadece blog yazılarından ibaret değil.
Bundan böyle;
• Her hafta yeni konular,
• Farklı alanlardan konuklar,
• Video çekimli, sohbet odaklı anlatılarla
hayata başka bir yerden bakacağız.
Kimi zaman bir iş insanıyla,
kimi zaman bir uzmanla,
kimi zaman da sadece kendi iç sesimle…
Ama hep aynı yerden konuşacağız:
Gerçek hayattan.
Net Konuşayım’ın Duruşu
Bu bir kürsü değil.
Bu bir ders anlatımı da değil.
Net Konuşayım;
• Hazır cevaplar vermek yerine doğru sorular sorar
• Parlatılmış başarı hikâyelerinden çok yaşanmışlıkları önemser
• Herkesin konuştuğu şeyleri değil, konuşulması gerekenleri gündeme alır
Çünkü hayat, çoğu zaman başlıklar kadar net değildir.
Ama konuşunca sadeleşir.
Şimdi Başlıyoruz
Şimdi,
bu yepyeni platformun ilk konusu ile başlıyoruz.
İlk bölümde;
hepimizin içinde olduğu ama çoğu zaman adını koyamadığı bir hâli konuşacağım:
Her Şeye Yetişme Hâli
Koşmayı,
yetişmeyi,
eksik kalmamayı…
Ama yorgun düşmeyi de.
Bugün Net Konuşayım’da şu sorunun peşine düşeceğim:
Her şeye yetişmeye çalışırken, neleri kaçırıyoruz?
Her Şeye Yetişme Hâli
Net konuşayım…
Hepimiz her şeye yetişmeye çalışıyoruz.
İşe, aileye, çocuklara, eşe, dostlara…
Kendimize, hedeflere, hayallere…
Bir de üstüne “iyi insan”, “başarılı çalışan”,
“ilgili ebeveyn”, “güçlü birey” olma beklentisi.
Ama bir noktada fark ediyoruz:
Her şeye yetişmeye çalışırken, kendimize geç kalıyoruz.
Modern hayat bize sürekli şunu fısıldıyor:
“Yetmez. Biraz daha yap. Biraz daha hızlı ol.”
Oysa kimse şunu sormuyor:
Bu tempo kimin temposu?
Sessiz Yorgunluk
Her şeye yetişme hâli çoğu zaman bir başarı göstergesi gibi sunuluyor.
Ama çoğu insanın içinde aynı cümle yankılanıyor:
“Yapıyorum ama iyi hissetmiyorum.”
Çünkü sürekli yetişen insan;
• Dinlenemez
• Derinleşemez
• Tadını çıkaramaz
Her şey yapılır ama hiçbir şey tam yaşanmaz.
En Büyük Yanılgı
En büyük yanılgı şu:
Her şeye yetişirsek, bir gün rahatlayacağımızı sanmak.
O gün gelmiyor.
Çünkü yapılacaklar listesi bitmiyor,
sorumluluklar azalmıyor,
beklentiler kendi kendine düşmüyor.
Net konuşayım:
Hayat, hızlanarak değil; seçerek hafifler.
Her Şeye Değil, Önemliye Yetişmek
Belki de mesele her şeye yetişmek değil.
Önemliye yetişmek.
• Her davete değil, anlamlı olana
• Her işe değil, değer üretene
• Her sese değil, iç sesine
Yetişemediğimiz şeyler yüzünden kendimizi suçlamayı bıraktığımız gün,
hayat biraz daha nefes alır.
Sevgiyle kalın.
