Yaz mevsiminin o hafif meltemi yüzümüze çarparken zaman biraz yavaşlar. Günler uzar, gökyüzü daha mavi, geceler daha yumuşak olur. İşte tam da bu zamanlar, kısa bir durup kendimize gelme, gevşeme ve yenilenme zamanlarıdır.
Hayat, hepimizin önüne farklı parkurlar koyar. Kimimiz iş hayatında büyük kararların eşiğindeyiz, kimimiz kişisel hedeflerimiz için yeni adımlar atmanın. Ama ne olursa olsun, her büyük maraton bir hazırlıkla başlar. Ve bu hazırlığın en kıymetli parçası, durup dinlenmeyi bilmektir.
Bu kısa yaz molası, bana bir kez daha hatırlattı: durmak, kaybetmek değildir. Aksine, durmak; yönü yeniden belirlemek, niyeti netleştirmek ve zihni tazelemek demektir. Çünkü bazen hız değil, yön daha önemlidir.
Ve soru, ‘Nerede kalmıştık?‘
Önümde uzun, zorlu ama bir o kadar da heyecan verici bir yol var. Yaz tatilinin ardından başlamak üzere olan bu yeni dönem, yalnızca yeni işler, projeler ya da hedefler değil; aynı zamanda yeni benlikler, yeni başarılar ve yeni deneyimler demek.
Biliyorum, kolay olmayacak. Yol bazen taşlı, bazen dik olacak. Bazen yavaş ilerleyecek her şey, bazen umduğumdan da hızlı. Ama bu kez daha hazırlıklıyım. Mola vermek; sadece durmak değil, aynı zamanda güç toplamak, pusulayı yeniden ayarlamak demekti benim için. Şimdi bu enerjiyi, bu yenilenmiş hali alıp yeni yolculuğuma taşımanın zamanı geldi.
Belki de en güzeli şu: her başlangıç, içinde bir umut taşır. Ve ben bu kez sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda bir dönüş yapıyorum. Kendime, hayallerime ve hedeflerime.
Evet, nerede kalmıştık?
Şimdi yeniden başlama zamanı.
Kolları sıvama, adım atma ve yeni başarılara yelken açma zamanı.
Çünkü bu kez yalnızca yürümeye değil, koşmaya hazırım.
Sevgiyle kalın.
