Kim olduğumuzu anlamak, kendimizle bir ilişki geliştirmenin ilk adımıdır.
Şimdi birlikte üç sıfat seçelim. Samimi ve cesur olmaktan çekinmeyin, ancak kendinize karşı dürüst olun. Asla tek bir şey değiliz. Aynı zamanda çok zeki ve bazen de inanılmaz derecede aptal olabiliriz. Bazen üzülür, bazen seviniriz. Bu hayatta hiçbir şey sabit değildir.
Hepimiz sürekli gelişiyoruz ve iki şeyin aynı anda doğru olabileceğini hatırlamak bu noktada çok önemlidir. İşinize güvenebilir, ancak özdeğeriniz hakkında temel endişeleriniz olabilir veya bir uçaktan atlamak söz konusu olduğunda korkusuz olabilir, ancak bir ilişkide bağlılıktan korkabilirsiniz. Kendimizi etiketlemeye ve yargılamaya eğilimliyiz. Kim olduğumuzu bildiğimizi varsayıyoruz, ancak gerçekte kim olduğumuzu biliyor muyuz?
Kendimize, kendimizi tanımak için yeterince kredi veriyor muyuz?
Depresif bir insan değilsin. Hayatın kötü değil. Çaresiz biri değilsin. Bunun yerine, ara sıra üzüntü yaşarız. Hayat bazen sinir bozucu olabiliyor. Ve bazen umutsuz hissedebiliriz. Konuyu “Ben bir aptalım” yerine “Daha önce hiç karşılaşmadığım bir zorluğu çözmeye çalışan biriyim” olarak değiştirelim. İkinci cümle ile daha fazla empati kurabiliriz. Bir şeyleri çözmeye çalışan biriyle, kendisini aptal olarak etiketleyen birini düşünün. Çözüm arayan kişiye günlük hayatta daha şefkatli davranır ve empatiyle yaklaşırız.
Bir şeylerin farkında olmak üzülmeyeceğinizi garanti etmez. Üzüleceksiniz. Bu kurşungeçirmez olmakla ya da fazla anlayışlı ve bağışlayıcı olmakla ilgili değildir. Gücümüzü geri almakla ilgilidir. İnsanlar bizi incitebilir, ancak onları suçlamak yerine kendimizin incinmesine izin verdiğimizi anlayabiliriz. Bu kendimizi suçlamakla ilgili değil; kendimizle karmaşık, açık ve dürüst bir bağlantı kurmakla ilgilidir. Başka birinin durumunu değiştiremeyiz ama kendimizi her zaman değiştirebiliriz.
İnsanları affetme yeteneğiniz, kendinizle sağlıklı bir ilişkiniz olduğunun bir işaretidir. Çünkü koşullarınız değişti ve artık kanayan bir yere ameliyat yapmıyorsunuz. Başkalarının neden olduğu acıya tutunmanıza veya parmağınızı bir başkasını işaret etmenize gerek kalmadığında, incinmenize neden olan şeyin ötesine geçmenize izin vermiş olursunuz.
Güzel bir gün dilerim.