Bugün 28 Ekim…
Takvim yapraklarında sıradan bir tarih gibi görünse de, aslında bir milletin kaderinin yeniden yazılmaya başladığı gündür.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün o akşam, yakın arkadaşlarına dönüp “Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.” dediği o an, sadece bir cümle değil, yüzyıllar boyu sürecek bir ideali, bir umudu ve bir özgürlük manifestosunu başlatmıştır.
Bugün, o büyük yarının arifesindeyiz.
Cumhuriyet’in doğuşuna giden o gecenin heyecanını, inancını ve cesaretini hissedebilen herkes için 28 Ekim bir başlangıçtır.
Bir ulusun yeniden ayağa kalkışının, “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözünün ete kemiğe bürünüşünün habercisidir.
Ve yarın…
Yarın, 29 Ekim, Cumhuriyet’in ilanının 102. yılı.
Yüzyılı geride bırakan bu genç Cumhuriyet, hâlâ ilk günkü gibi bir umut, bir ışık, bir direniş simgesidir.
Her birimiz için Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi değil; düşünmenin, sorgulamanın, özgürce yaşamanın, eşit yurttaş olmanın adıdır.
Bugün, o büyük fikrin mirasçıları olarak, bir kez daha aynı inançla başımızı dik tutuyoruz.
Yarın, Cumhuriyet’i sadece kutlamayacağız, onu yaşatmanın, korumanın ve ileriye taşımanın sorumluluğunu yeniden hatırlayacağız.
Bu büyük mirası bizlere kazandıran ve Cumhuriyeti bize emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anıyoruz.
Yaşasın Cumhuriyet!
Nice yüzyıllara…
