Ofisten ayrılırken sanki günün tüm stresini üzerinizden atıp rahatlamış bir şekilde çıkın. Birçoğumuz, bitirilmemiş işlerin yarattığı ağır yük hissi ile işten zamanında çıkmakta zorlanırız. İşyerinde geç saatlere kadar kalmanın aileniz ve dostlarınızla geçirebileceğiniz zamanı haksız yere harcadığınızı fark edin. Kendinize yeterince zaman ayıramamanız, sizi işinize daha da bağlar ve sonunda kimliğinizin bir parçası haline gelir.
Günün sonunda iş performansınızı planladığınız görev sayısına göre değil, kendi iyiliğinizi düşünerek değerlendirin. Sağlıklı ve enerjik hissetmediğimiz zamanlarda verimliliğimiz artmaz. Kendimizi yorgun veya tükenmiş hissettiğimizde, ofiste ekstra zaman geçirmek genel ilerlemeye çok katkı sağlamaz. O gün için verecek hiçbir şeyiniz kalmadığını düşündüğünüzde ertesi gün daha üretken olabilmek için dinlenmeye ihtiyacınız var.
Gece yarısına kadar çalışmanın, kovaladığınız başarı hissini size vermeyeceğini kısa sürede anlarsınız. Ayrıca her zaman yapılacak başka işler olacaktır. Her şeyi herkese sunmaya çalışamazsınız ve mükemmeliyetçiliğe ulaşamazsınız. Bu gerçekleri kabullenmek, suçluluk duygunuzu azaltacak ve dengeli bir iş-yaşam ritmi yakalamanıza yardımcı olacaktır.
Aile ve arkadaşlarla geçirilen zaman, genel sağlığınız ve refahınız için hayatidir. Uyanık olduğunuz her saatte işte, asla bitmeyen bir yapılacaklar listesini tamamlamaya çalışarak geçirirseniz, işinize köle olma riskiyle karşı karşıya kalır ve tüm hayallerinizi kaybedersiniz. Sürekli çalıştığınızda odaklanamazsınız. Herkesin eve dönüp rahatlamaya, hoşlandığı şeylerle ilgilenmeye ve sadece var olmaya ihtiyacı vardır.
Hayata siz başladınız, bu yüzden onu her şeyin üstünde tutmayı unutmayın.
Güzel bir gün dilerim.